إِنَّ الَّذِينَ آمَنُواْ وَالَّذِينَ هَاجَرُواْ وَجَاهَدُواْ فِي سَبِيلِ اللّهِ أُوْلَـئِكَ يَرْجُونَ رَحْمَتَ اللّهِ وَاللّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

218- Onlar ki; iman ettiler, hicret ettiler (küfürden, günahtan ve yurtlarından), Allah yolunda cihat (ciddi gayret) ettiler. İşte onlar, Allah'ın rahmetini umabilirler. Allah bağışlayandır, acıyandır. (Bakara:218)



.





EL-HAK

EL-HAK

Mutlak gerçek

Hakikatin eşsiz ve benzersiz kaynağı

 

“Hâlbuki işte bu Allah’tır sizin El-Hak olan tek Rabbiniz! Şimdi söyler misiniz hakikati çıkarsanız, geriye sapıklıktan başka ne kalır? Buna rağmen, nasıl oluyor da (hakikate) böylesine mesafeli durabiliyorsunuz?” (Yûnus 10:32)

 

“İşte o an ve orada herkes geride bıraktıklarından sınav verir, (yaptıklarının sonucunu görür); en nihayet Allah’a, El-Hak olan Mevla’larına döndürülürler ve (çarpık tasavvurlarının) ürettiği sahte tanrılar, kendilerini yüz üstü bırakır.” (Yûnus 10:30)

Hakikat ikiye ayrılır:

1-      Mutlak hakikat: Hakikatin bu türü, el-Hak olan Allah’ın hakikatidir. Zira her ne mutlak varsa, o sadece Allah’a aittir. Mutlak hakikat, bizatihi hakikattir. Hakikat oluşunu bir başkasına borçlu değildir. El-Hak olan Allah öyle bir hakikattir ki, tüm diğer hakikatlerin varlığı ona bağlıdır.

2-      Mukayyet hakikat: Hakikatin bu türü ise Allah dışında kalan tüm varlıkların hakikatidir.

Resmimizde; el-Hak olan Rabbimizin rızasına uygun bir hayat yaşamanın emek isteyen meşakkatli bir yolculuk olduğunu, taşlı ve yer yer dik yokuşlu bir patikaya benzeterek anlatmaya çalıştık. Batıl olanı ise gayet düz, fazla emek harcamadan haz ve hızı azdıran bir yol olarak tasvir ettik. Resimde birde Kur’an’ı yol haritası şeklinde elinde tutan bir kulun seçimi ile iradenin hakkını vermesini anlatmaya çalıştık. Tam da bu noktada bir soru zihnimizde canlanıyor; yolların hangisinin hak hangisinin batıl olduğunu Kur’an olmasaydı bize kim gösterecekti? Hayat bir yol, insan yolcu. Yolu da yolcuyu da yaratan el-Hak olandır. Yol haritasını belirlemek ise yolu ve yolcuyu yaratanın hakkıdır.

Kuşlara dahi bir yol çizen Allah, insanı yolsuz mu bırakacaktı? (M.İslamoğlu)

Yürümekle varılmaz, lakin varanlar yürüyenlerdir. (M.İslamoğlu)

Hakikat tanınmayı ister, tanımlanmayı değil. (M.İslamoğlu)

 
Eklenme Tarihi : 01.06.2013 01:46:23
Okunma Sayısı : 3875