يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ أَنفِقُواْ مِمَّا رَزَقْنَاكُم مِّن قَبْلِ أَن يَأْتِيَ يَوْمٌ لاَّ بَيْعٌ فِيهِ وَلاَ خُلَّةٌ وَلاَ شَفَاعَةٌ وَالْكَافِرُونَ هُمُ الظَّالِمُونَ

Ey iman edenler! Kendisinde hiçbir alış verişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin bulunmadığı bir gün gelmeden önce, size verdiğimiz rızıklardan (Allah yolunda) harcayın. Kâfirlere gelince, onlar zalimlerdir ta kendileridir. (Bakara: 254)



.





EL-AZÎM

EL-AZÎM

Ulu

Ululukta eşsiz ve benzersiz azamet sahibi

 

“Çünkü o el-Azîm olan Allah’a inanıp güvenmedi.” (Hâkka 69:33)

 

“Öyleyse sen (ey insan) el-Azim olan Rabbin adına hareket et!  (Vâkı’a 56:72,96)

Zihin el-Azîm olan Allah’ın büyüklüğünü tam kavramak için, bir eş veya benzer üzerinden kıyas yapmak zorundadır. Fakat O’nun azametine değil denk, benzer bir başka azamet bile yoktur. Bu hakikat sadece azim ismi için değil tüm esma için geçerlidir.

Allah’ın azameti, ululuğu aşan bir ululuk, yüceliği aşan bir yücelik ifade eder. İlahi azametin layıkıyla ifadesi için, hiçbir dilin söz dağarcığı kifayet etmez. Hele de resmetmek imkânsızın imkânsızıdır. Bunun bilincinde olarak, Azim Allah’ın kitabı da, haberi de Azim’dir diyen aşağıdaki ayetten ilham alarak tablomuzu tamamladık. Resimde Kadın-erkek, ölüm-doğum, akleden kalp ve nur sözcüklerinin Kur’an’da ki geliş sayıları üzerinden Kur’an’ın üstünlüğünü yani onu gönderenin azametini ve büyüklüğünü bir nebzede olsa düşündürmeye çalıştık. 

“Doğrusu Biz sana, seb-i mesâni’yi, yani Azim olan Kur’an’ı verdik.” (Hicr 15:87) 

Mesâni, Kur’an’ın çift/zıt kutupluluk özelliğini ifade eder. Kur’an’ın çift/zıt kutuplu niteliğinden kastımız, tez ve anti tez, nefy ve isbat, iyi ve kötü, olumlu ve olumsuzu birlikte veren içeriğidir. Hatta bazı zıt ve karşıt kavramların sayıları bile aynıdır. İşte Kur’an’ın mucizevî nazmındaki mesâni sıfatını hakkıyla temsil eden birkaç örnek: Kur’an’da erkek 24 kadın 24 kez gelir, hayat ve ölüm 145’er kez gelir. Zihin/akıl ve nur 49’ar kez, Dünya hayatı ile ahiret hayatı 115’er kez, Melek ve şeytan 88’er kez, Zekât ile bereket 32’şer kez, Zorluk ve sabır 114’er kez Muhammet ve şeriat 4’er kez, Sadaka vermek ve hoşnut/tatmin kalmak 73’er kez gelir. İşte indirilişi 23 yıl sürmüş olan böylesine uzun bir metnin içerisindeki kelimelerin çetelesinin tutulması ve sayılarının eşitlenmesi imkânsız denecek kadar zordur. Kaldı ki Kur’an’ı azim kılan asıl husus, üzerinden 1400 yıldan fazla bir zaman geçmesine rağmen; hayata dair ölümsüz formüller ve çözümler taşıması, o formüllerin her çağda diri ve diriltici olduğunu kanıtlamasıdır. Zira Kur’an hala insanların yüreklerinden tutup sarsmayı, onların hayatlarını kökünden değiştirmeyi, manen ölü olanlara ruh üflemeyi sürdürmektedir.

 
Eklenme Tarihi : 01.06.2013 01:45:09
Okunma Sayısı : 11643