EL-CÂMÎ’
Eşsiz toplayıcı
Varlığı derleyip
toplayan
Hesap günü insanların
tümünü toplayan
“…Allah ikiyüzlü ve inkârcıları,
hep beraber cehennemde toplayacaktır (Câmî’u).” (Nisâ
4:140)
C-m-â; toplamaya ve bir araya
getirmeye delalet eder, zıddı ayırmaktır. Cemaat: Belirli bir amaç için
iradeleri ile bir araya gelmiş topluluğa denir. Cemaatin toplandığı İslam
mabedine cami ismi verilmiştir.
Câmî’
ismi fail kalıbıdır, toplama işini sürekli yapan özneye verilen isimdir. El-Câmî’: Herkesi layık olduğu yerde,
layık olduğu insanların arasında toplayan, eşsiz, benzersiz, mutlak ve sonsuz
özne demektir. El-Câmî’ olan Allah
insanı tevhid ile toplar. Tevhid Allah’ın insanı topladığı akidenin adıdır.
Tevhid, birlemek bütünlemektir. Şirk ise parçalamak, çoğaltmaktır. Mahlûk
parçalardan oluşur ve parçalanır. El-Câmî’
olan Allah mahlûku toplar.
Varlıklar terkiplerini
korudukları oranda kimliklerini muhafaza ederler. Su H2 O olunca sudur, bu
terkibidir. Bu terkip dağıldığı zaman Hidrojen ve Oksijen gibi biri yanan
diğeri yakan iki gaz ortaya çıkar. Söndürme özelliği olan su hüviyetini
kaybeder. El-Câmî’ olan Allah,
varlığı bileşik olarak yaratır ve yasaları ile eşyayı o terkip üzere tutar.
Maddeyi bir arada tutan yasalar bozulursa eşya dağılır, onu bir araya toplayan
yine El-Câmî’ olan Allah’tır.
El-Câmî’ isminin insanda maddi ve manevi tecellileri vardır. Şirk,
günah, küfür, nifak gibi durumlar insanın manevi tarafını dağıtır. Atomun
yapısındaki dağılma nasıl bir bombaya dönüşüyor ve etrafına nükleer yanmayla
zarar veriyorsa, insanın maneviyatının dağılması da etrafındakilere öyle zarar
vermektedir. El-Câmî’ olan Allah
bizi dağıtan unsurlardan uzak tutmak istiyor. Tevhid insanı dağılmaktan koruyan
bir iksirdir. Şirk ise insanı dağıtan bir bombadır.
El-Câmî’ olan Allah mü’minde
toplayan bir akıl inşa eder. İslam aklı camî’ akıldır. Temyiz, yani seçip
ayırma İslam aklının bir özeliğidir. Olaylara analitik bir bakış açısıyla
bakar. Kategorik bir akıl değildir.
Gelelim
resmimize; şehir hayatı içinde manevi olarak kirlenen insanları koyu renkle,
aklı ve maneviyatı dağılan kişileri, üzerlerindeki bölünmeyle ve çatlaklarla
tasvir ettik. Camiyi ise şehrin ortasında ki kalbe benzettik. Damarlar gibi
olan caddelerden gelen kirlenmiş insanların, ilgili organlara yönlendirilip,
akılları ve gönülleri toplanan insanların temiz bir şekilde şehre dağılmalarını
anlatmaya çalıştık. Eğer günümüzün camileri Allah resulü zamanındaki eğitim
mescidi gibi çalışırsa şehir sıhhat bulur camiler tekrar temiz kan pompalamaya
başlar.
İrademizle
dağılmış fikirlerimizi duygularımızı tevhid ile cem etmezsek, ibadetler
mecmuası olan namazla kişi kendini toplamazsa, el-Câmî’ olan Allah hesap sormak için mahşer günü hepimizi bir
araya toplayacaktır.
“Rabbimiz
geleceğinden kuşku duyulmayan o günde Sen insanlığı bir araya toplayacaksın!
Çünkü Allah vadinden asla dönmez.” (Âl-i İmran 3:9)
Rabbimiz,
o gün bizleri hesabını verebilecek bir hayatla huzurunda toplananlardan eyle...
|