وَمِنَ النَّاسِ مَن يَشْرِي نَفْسَهُ ابْتِغَاء مَرْضَاتِ اللّهِ وَاللّهُ رَؤُوفٌ بِالْعِبَادِ

207- Ama insanlardan öylesi de vardır ki, Allah'ın rızasını kazanmak için kendisini (hakka) satar (feda eder): Hiç şüphesiz Allah, kullarına karşı çok şefkatlidir. (Bakara:207)



.





EL-CEBBÂR

 

EL-CEBBÂR

Varlığı onaran

İşleri yoluna koyan

İnsanı iradesini kullanmaya mecbur eden

Varlığı yasalarıyla yaratıldıkları amaca mecbur eden

Yaratılış istikameti veren

 

“O, kendisinden başka ilâh olmayan Allah’tır: Melik, Kuddûs, Selâm, Mü'min, Müheymin, Azîz, Cebbar, Mütekebbir’dir. Eşsiz yüce olan O, onların şirk koştukları her şeyin ötesindedir, aşkındır.        (Haşr 59:23)

 

“Ve eğer Rabbin dileseydi yeryüzünde bulunan herkes topyekûn iman ederdi.” (Yûnus 10:99)

 

Fakat bunu dilemedi. İnsana irade verdi. El-Cebbâr olan Allah, insanı iradesini kullanmaya zorladı. Yani iradeye mecbur kıldı.

 

Resimde; el-Cebbâr olan Allah’ın uzaydaki gezegenleri yörünge ile güç alanlarına mecbur kılmasını, lafza bağlayarak anlattık. Görerek, bilerek seçmeyi simgeleyen göz bebeği ile insanların seçmeye mecbur kılınması anlatıldı. Göz bebeğindeki çatlaklar ile kişinin maneviyatına verdiği zararı ve manevi hastalıkları sembolize edildi. El-Cebbâr’ın “onaran” manasını, çatlakların üzerine yazdığımız ayetlerle anlatmaya çalıştık. Zira Rabbimiz her türlü manevi hastalığa Kur’an eczanesiyle bir ilaç göndermiştir…

 
Eklenme Tarihi : 31.05.2013 13:50:54
Okunma Sayısı : 7694