وَاذْكُرُواْ نِعْمَتَ اللّهِ عَلَيْكُمْ وَمَا أَنزَلَ عَلَيْكُمْ مِّنَ الْكِتَابِ وَالْحِكْمَةِ يَعِظُكُم بِهِ وَاتَّقُواْ اللّهَ وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ

Allah’ın üzerinizdeki nimetini ve size öğüt vermek için indirdiği kitabı ve (ondaki) hikmet'i düşünün. (Ki;) Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun ve iyi biliniz ki, hiç şüphesiz Allah her şeyi bilendir. (Bakara:231)



.





EL-FÂLÎK

EL-FÂLÎK

Yarıp çıkaran

Varlık tohumunun kabuğunu çatlatıp varlık ağacını ortaya çıkaran

 

“Kuşkusuz Allah’tır tohumun ve çekirdeğin Falîk’i, bir süreçte ölüden diriyi var eden ve diriden ölüyü çıkaran. İşte budur Allah! Peki, nasıl oluyor da böylesine savruluyorsunuz! Sabahın Falîk’i odur, güneşi ve ayı zamanı tayin ölçüsü kılan. Bunlar her şeyi bilen sonsuz kudret sahibinin iradesiyle tayin ve tespit edilmiştir.” (En’âm 6: 95–96)

 

El-Falîk ismi faildir, yani; bu fiili sürekli yapan anlamına gelir. Allah tohumu yarıp içindeki potansiyeli kinetize edendir. Bir kuvve olanı bir fiile çıkaran demektir. Bu işi hep yapan, mutlak yapan, mükemmel yapan, taklit edilemeyecek şekilde eşsiz ve benzersiz yapan demektir. El-Falîk karanlığı yarar aydınlığı çıkarır, yokluğu yarar varlığı çıkarır, enerjiden maddeyi, maddeden enerjiyi çıkarır. Falîk esmasının tecellisi sayılamayacak kadar çoktur. Eğer tohumu yaratıp ağzını açmasa, yeryüzünde yaşam için olmazsa olmaz olan bitki örtüsü oluşmazdı.

“Göklerde ve yerde ne ayetler (mucizeler)var ki, (insanoğlu) yanından geçip gider de onlara dönüp bakmaz bile. (Yusuf:105)

 

 Evet, bu muhteşem ayetin ihtişamı ile bir tohuma bakan ondaki mucizeyi görür. Rabbimiz kocaman bir ağacı dürmüş bükmüş küçücük bir tohumun içine koymuştur. Falîk ismine imanın en büyük sonucu varlıktaki o potansiyeli keşfetmektir. İnsan bakışını keşfe yönlendirmezse merak etmez, merak etmeyen keşfetmez, keşfetmeyen inkişaf ettiremez.    

 

“Sen zannedersin ki insan küçük bir şeydir. Allah âlemi dürmüş bükmüş senin içine koymuştur.” Hz. Ali’ye atfedilen bu güzel sözle bakınca, insana da bir tohumdur diyebiliriz. Filizlenene kadar, tohumun tohumunu besleyen bir bölüm vardır. İnsan ruhunu da ahiret sabahına varıncaya dek besleyen gıda ibadetlerdir. Her ibadette el-Falîk olan Allah’ın bir tecellisi vardır. Tohumu besleyen ibadetler, köklerini sağlamlaştırarak meyvesini tatlandıran ise musibetler ve imtihanlardır.

           

Evet, resmimizde; içinde muhteşem bir potansiyel bulunan ayetleri insanların gönlüne eken bir âdemoğlu çizildi. Eğer insanın gönlüne atılan bu ilahi sözler uygun bir ortam bulurda üzerine rahmet yağmaya başlarsa, tohum filiz verir ve ortaya bir Kur’an bahçesi çıkar. Bu bahçedeki ağacın bir kuşa yuva olmasını da, tohumu serpenin zamanla oluşan salih ameli olarak anlatmaya çalıştık.

 

Ey tohumların içine ağaçları sığdıran Allah’ım bizim içimize de muhabbetini sığdır.

Ya Falîk! Ya Allah! İlahi kelamın ayetleri bire bin veren birer tohumdur, o tohumları yüreklerimizde filizlendir ne olur Allah’ım…

 
Eklenme Tarihi : 01.06.2013 00:33:09
Okunma Sayısı : 16469