وَاتَّقُواْ يَوْماً لاَّ تَجْزِي نَفْسٌ عَن نَّفْسٍ شَيْئاً وَلاَ يُقْبَلُ مِنْهَا شَفَاعَةٌ وَلاَ يُؤْخَذُ مِنْهَا عَدْلٌ وَلاَ هُمْ يُنصَرُونَ

48- Artık şu günden korkun ki; O gün, Hiç kimse bir başkası adına zerre kadar bir şey yapamaz ve hiç kimseden şefaat kabul edilmez ve hiç kimseye karşılık fidye de alınmaz. Ve onlara yardım da edilmez. (Bakara:48)



.





EL-HALÎM

EL-HALÎM

Eşsiz hoşgörü sahibi

Cezalandırmada acele etmeyen

Müsamahası eşsiz ve benzersiz olan

 

“Eğer Allah’a güzel bir borç verirseniz, (Allah) kat kat artırarak size döndürecek ve sizi bağışlayacaktır: Zira Allah Şekur’dur, Halîm’dir.” (Teğabun 64:17)

 

Rabbimiz kendine el-Halîm der ve bu esmasının en güzel tefsirini Fâtır 41’de yapar.

 

"Eğer Allah insanları yapıp ettikleri yüzünden (hemen) hesaba çekecek olsaydı, yer üzerinde bir tek canlı (insan) bırakmazdı; ama onları sonu yasa ile belirlenmiş bir süreye kadar erteliyor; fakat süreleri dolunca artık anlar ki; Allah kullarını her daim görüp gözetmektedir. (Fâtır 35:41)

 

 “İki ordunun karşılaştığı gün, içinizden kaçanlara gelince: bir takım eylemleri nedeniyle şeytan onların ayağını kaydırdı. Fakat şimdi (Allah) onların günahlarını sildi: Çünkü Allah (Ğafurun Halîm) Ğafur’dur, Halîm’dir.  (Al-i İmran 3:155)

 

Resmimizde; el- Halîm olan Rabbimizin cezalandırmada acele etmemesini ve süre tanımasını dev kum saatleri ile anlatmaya çalıştık. Rabbimizin tanıdığı sürenin bir anlamı da günahlardan tövbe etmek ve bağışlanmak amaçlı olduğunu, Al-i İmran Suresi155 ten anlıyoruz. Kum saatlerinin içindeki eller yaşam süresi, yani; kabre girmeden Ğafur olan Rabbimizden bağışlanma dileyenleri simgeliyor. Bunu kulların yapabilmelerini el Halîm’in süre tanımasına borçlu olduğunu anlatmak için, lafzı ahirette de bize şahitlik edecek gökyüzüne yazdık.

 
Eklenme Tarihi : 01.06.2013 01:53:01
Okunma Sayısı : 7992