وَمِنَ النَّاسِ مَن يَشْرِي نَفْسَهُ ابْتِغَاء مَرْضَاتِ اللّهِ وَاللّهُ رَؤُوفٌ بِالْعِبَادِ

207- Ama insanlardan öylesi de vardır ki, Allah'ın rızasını kazanmak için kendisini (hakka) satar (feda eder): Hiç şüphesiz Allah, kullarına karşı çok şefkatlidir. (Bakara:207)



.





EL-KAVÎ

EL-KAVÎ

Çok kuvvetli, mutlak güç sahibi

 

“Anlayacaklar ki; kuvvet tümüyle Allah’a aittir”  (Bakara 2:165)

 

Kur’an’da Allah’a nispet edilen kuvve(t) elbette organa dayalı olarak kullanılan maddi kuvvet olmayıp, keyfiyeti bizce tam kavranılamayan ilahi kuvvettir.

“Onlar, Allah’ın gücünü gereği gibi kavrayıp takdir edemiyorlar: nitekim Allah Kavî’dir, Azîz’dir.” (Hac 22:74)

 

“Allah, kullarına sonsuz lütuf sahibidir; dilediğine rızkı verir: zira O Kavî’dir, Azîz’dir.” (Şûra 42:19)

 

Gerçek bir imana sahip olmak kuvvettir. Yani Allah’ın Kavî isminin kuldaki tecellisidir. Tıpkı şu ayette olduğu gibi:

“Gevşemeyin, üzülmeyin: eğer hakikaten inanıyorsanız, en üstün siz olursunuz.”(Âl-i İmrân 3:139)

 

El-Kavî olan Allah’ın tecellisine medar olmanın yollarından biride vahdettir. Eğer bir yerde mü’minler üstün değilse, orada ihtilaflar tefrikaya dönüştürülmüş demektir. Şu ayet bu hakikati hatırlatır:

 

“Ve Allah’a ve O’nun Elçisi’ne tabi olun ve birbirinizle didişmeyin! Sonra direncinizi yitirirsiniz, rüzgârınız da kesilir. Kesinlikle direnin, unutmayın ki Allah direnenlerle birliktedir.” (Enfal 8:46)

 

Rüzgârınız kesilir mecazen, gücünüz tükenir diyor ayet. Eğer müminler farklılıklarını zenginlikleri olarak görmezlerse zayıflarlar. Güçleri kuvvetleri azalır ve mağlup düşerler.

 

Tevhid imanın kuvveti, vahdet İslam’ın kuvvetidir.

 

Tek başına yaşaması bile mümkün olmayan, çok küçük ve zayıf, yaprak kesen bir karınca düşünelim. Bu karıncaya el-Kavî olan Allah öyle bir güç yüklemiştir ki; 500 bininin oluşturduğu koloni bir günde bir ağacın yapraklarının tamamını kesip yuvalarına taşıyabilirler. Yaprak kesimini tamamlandıktan sonra karıncaların her biri görevinin başına geçer ve yuvaya dönmek üzere yola koyulurlar. Bu sırada herhangi bir engelle karşılaştıklarında koruyucu işçi karıncalar hemen devreye girer. Mesela bir uçurum ile karşılaşan koloni durur ve koruyucu karıncaların devreye girmesini bekler. Devreye giren koruyucu karıncalar hemen köprü vazifesi görecek şekilde birbirlerine kenetlenirler. Diğer karıncalar bu yapay köprünün üzerinden geçer ve tüm karıncalar geçtikten sonra koruyucu karıncalar eski halini alırlar. Ve yola devam ederler. El-Kavî olan Allah’ın, yaprak kesen karıncalara verdiği içgüdü sayesinde karşılaştıkları zorlukları aşmaları bizlere şu dersi veriyor; İslam ümmetinin vahdaniyetiyle kazanacağı güç sayesinde, aşılmayacak engel yoktur…

 

 
Eklenme Tarihi : 01.06.2013 00:46:39
Okunma Sayısı : 9265