EL-KEBÎR
Sonsuz büyük
Eşsiz ve benzersiz
Ulu
O her hangi bir varlığa kıyasla
büyük olan değildir. Her türlü büyüklük ölçüsünün ötesinde, hiçbir idrakin büyüklüğünün
sırrına eremeyeceği kadar büyük olan zat-ı celle ve âlâ’dır.
“İşte bu yüzdendir ki Allah
mutlak Hakikatin ta kendisidir ve onların O’nun dışında yalvarıp yakardığı her
şey bütünüyle batıldır: evet o Allah ki O’dur el-Alî, O’dur el-KEBÎR.” (Lokman 31:30)
Allahu ekber’in manası Allah tek
büyük, hep büyük demektir.
Tekbir: Büyük olanın büyüklüğünü takdir
etmek, teslim etmek, kabul etmektir.
“Rabbini tekbir et” (Müddesir:3)
Demek ki tekbir Allah’ın emridir.
Bu borç namaza başlangıç tekbiri olarak eda edilmiştir. Bu nedenle “farz”dır.
Gelelim resmimize; Tabloda dünyadan kâinata bir bakış açısı
resmettik. Bunun amacı; yaratılan evrenin muazzam büyüklüğü üzerinden O’nun el-Kebir oluşunu, sonsuz büyüklüğünü bir
nebze de olsa anlatabilmekti. Dünyanın çapından 109 kat büyük olan güneşimizin
içinde bulunduğu Samanyolu Galaksisi’nde 300-400 milyar güneş bulunmaktadır. Galaksimizin
kalınlığı 1000 ışık yılı ve kâinatımızda 400 milyon galaksi olduğu tahmin
edilmektedir. İnsan bu maddi büyüklük karşısında, “Allahu ekber” demekten
kendini alamamaktadır.
Resimdeki sonsuz gibi görünen bir
okyanusun üstünde, dosdoğru bir yolda, tekbir alan insanları çizmemizin sebebi
ise; Kâinat kitabını insanlara okutarak el-Kebir
olan Allah’ı düşündürüp, yersiz kibir ve gururdan (tekebbürden) beri olmalarını
sağlamaktır. Ayrıca Allah’ın sonsuz büyüklüğü karşısında kendi acziyet ve
küçüklüğünü hatırlatmaktır. Peki, bu itiraf insana ne kazandırır? Bunu anlamak insanı
küçültmez, büyütür. İnsanı büyüten insanın kendisi değil Allah’tır. O’nun
büyüklüğünü itiraf etmek, insan için büyümenin en sağlıklı yoludur. Sözlerimizi
şairin şu mısralarıyla tamamlayalım:
Büyüksün ilahi büyüksün büyük
Büyüklük yanında kalır çok küçük.
|