وَمِنَ النَّاسِ مَن يَشْرِي نَفْسَهُ ابْتِغَاء مَرْضَاتِ اللّهِ وَاللّهُ رَؤُوفٌ بِالْعِبَادِ

207- Ama insanlardan öylesi de vardır ki, Allah'ın rızasını kazanmak için kendisini (hakka) satar (feda eder): Hiç şüphesiz Allah, kullarına karşı çok şefkatlidir. (Bakara:207)



.





EL-KEFİL

EL-KEFİL

Kuluna kefil olan

Kulları tarafından kefil kılınan

Sorumluluk yüklenen ve sorumluluk yükleyen

 

Bu çift taraflı mana hem ism-i meful hem de ism-i fail oluşundan kaynaklanır.

 

“Yine Allah ile sözleşme yaptığınızda, sözünüze sadakat gösteriniz; bir de yeminlerinizi iyice kesinleştirdikten sonra bozmaya kalkmayınız! Unutmayınız ki Allah’ı kendinize Kefil kılmıştınız: zira Allah yaptığınız her şeyi bilir.” (Nahl 16:91)

 

Rabbimiz birini mükellef kılacaksa ona önce o sorumluluğu taşıyabilecek bir donanım verir. Akıl bunlardan biridir. Aklı olmayan mükellef değildir. O nedenle her akılda Kefil isminden bir tecelli vardır. Rabbimize kimse hesap soramadığı halde O ilkeli davranır, kullarından da böyle olmalarını ister. Allah varoluşa kefildir. Allah kanunlarına da kefildir. Zira her geceden sonra gündüz geldiği gibi, her kışın ardından yaz gelir. Bu Allah’ın yasasıdır. Allah yasalarına kefildir. Resimde bu hakikati; kâinat kitabından bir örnekle muhataba göstererek, varlığa kefil ve kâinatın teminatı olan el-Kefil’i bir nebze olsun düşündürmek istedik.

 
Eklenme Tarihi : 31.05.2013 15:24:19
Okunma Sayısı : 6252