EL-KERÎM
Keremi
çok olan
Erdemin
eşsiz kaynağı
İkramında
sınır tanımayan
Kerîm, hem yapılan izzet ve ikramın üstünlük ve
yüceliğine, hem de ikram edenin erdem ve izzetine delalet eder.
“…Oysaki şükreden kendi iyiliği için şükretmiş
olur. Ama kim de nankörlük ederse, iyi bilsin ki Rabbin Ğanî’dir, Kerîm’dir.” (Neml:40)
“Şüphesiz o kerîm bir Kur’an’dır;
(aslı) saklı kitapta kayıtlıdır; ona tertemiz olanlardan başkası dokunamaz. Âlemlerin
Rabbinden indirilmedir.” (Vakı’a:77-80)
“Ey insanoğlu! Bu kadar Kerîm
olan Rabbine karşı bu gururun ne?”
(İnfitar:6)
“Sonunda O, İman eden ve salih
amel işleyenleri ödüllendirecektir. Onlar için tarifsiz bir bağış ve kerîm bir
ödül vardır.” (Sebe’:4)
Yukarıdaki ayetleri düşündüğümüz zaman Ğanî olan
Rabbimizin ne kadar da Kerîm olduğunu ve kullarına hem bu dünyada hem de
ahirette cömertliğini gösterdiğini anlıyoruz. Resmi yaparken Kerîm olan
Rahman’ın bizlere ikramlarını düşündüm. Aklıma önce verdiği yiyecekler, çeşit
çeşit ve lezzetli meyveler geldi. Sonra Kerîm olan rahmanın cömertliğinin
şahidi olan çocuk nimeti ve en sonunda hepsinden önemli önümüze açılmış
muhteşem gök sofrası olan Kur’an-ı Kerîm… Bu ikramların siyah ve gri tonlarda
yapmamın sebebi ise bu nimetlerin asıllarının ahirette bizlere verileceği
bunların birer gölge siluetinde olması münasebetiyledir.
|