EL-KÂFİ
Âlemlerin tüm
ihtiyaçlarına yeten
Her şartta ve zamanda kuluna yeten
Kendisine diklenene cezasıyla yeten anlamlarına
gelmektedir.
“Hiç Allah kuluna yetmez mi ki, onlar seni
O’ndan başkasıyla korkutuyorlar?” (Zümer
39:36)
Bu ayet insanoğlunu şirk inancına
sürükleyen temel sütunlardan birini söylüyor o da Allah’ın yetersizliği
fikridir. Bu fikir tüm şirklerin temelini oluşturur. Mesela sevdiği biri için o
her şeyi görür her şeyi bilir deniyor. Çünkü Allah’ın her şeyi bilip görmesi
yetmiyor. Başı sıkışsa kabre gidip kendisini duymayan ve görmeyen birinden
yardım istiyor. Ey başkalarını yardıma çağıran kul Allah sana yetmedi mi? Allah
sana da yeter. Ey başı sıkışınca falandan imdat dileyen kul vallahi Allah sana
da yeter. El-Kâfi ismine imanın edebi Allah’ın her şartta kuluna yettiğine
inanmaktır.
Resimde kurumuş bir dilek ağacı
ve eski yıkık kendine bile hayrı olmayan bir türbe duvarı çizdik. Duvarın
önünde ondan bir şeyler isteyen iki kişi var. Biri duvara isteklerini yazıyor
diğeri ise onu ağlama duvarına çevirmiş. Kurumuş dilek ağacının karşısındaki
canlı ağaç ve gökteki el-Kâfi lafzıyla Vallahi Allah size de yeter! Demek
istedik.
Rab oluşun kâfidir başka ilah
istemem. Kul oluşum iftiharımdır başka iftihar istemem. Tek kulum de beni
kulluğuna kabul eyle Ya! Rab…
|