EL-MÛBİN
Özünde anlaşılır olan
İşini anlaşılır kılan
Rabbimizi anlamak için, doğru
soruları sorup doğru cevaplara ulaşmalıyız. Mesela; insan kendini değiştirmeden
Allah o toplumu neden değiştirmiyor? Neden insan kendi için hidayeti talep
etmeden o insana hidayeti nasip etmiyor? Bu ve bu tür suallere doğru cevap
verdiğimizde Allah’ı anlamış oluyoruz. Siz yeter ki doğru soruyu sorun. Soru
duadır cevap gelecektir. Allah’ın mahlûkatı yaratmasının bir nedeni de şu
olabilir; bütün bir mahlûkat Allah’ın sonsuz varlığının altına düşülmüş bir dip
nottur. O notta şu yazar: Bütün mahlûkat olarak biz, bizi var edene şahidiz. Allah’ın
el-Mûbin oluşuna yani işini anlaşılır
kılışına hamd olsun.
“O gün geldiğinde, Allah onlara
hak ettikleri karşılığı tas tamam ödeyecek; sonunda onlar da, Allah’ın, evet
yalnızca O’nun (her şeyi) apaçık ortaya çıkaran (el-Mubîn) mutlak
hakikat (el-Hak) olduğunu öğrenecekler.” (Nûr 24:25)
Hesap günü hiçbir şey kapalı
kalmayacak el-Mubîn olan Allah
hakikati apaçık ortaya çıkaracaktır. Hakkı açık seçik ortaya koyan Mubîn,
Kur’an’ın da vasfıdır.
“ Elif-Lâm-Râ! Bunlar hakikati
beyan eden (mübîn) kitabın (olan biteni) açıklayan
âyetleridir.” (Yusuf 12:1)
Beyan bir şeyi ifade etmektir,
konuşmak beyandır. Anlaşılmak istenen konuşur. Sözlerin en anlaşılır ve
kıymetli olanı şüphesiz Allah’ın sözü olan vahiydir.
“Özünde açık ve hakikati
açıklayıcı olan bu kitabın değerini bilir!” (Duhan 44:2)
Evet,
resmimizin bize anlattıklarını anlamaya çalışmak ve yukarıdaki ayetlerin anlamı
üzerinde yoğunlaşmak el-Mubîn
sıfatından daha fazla pay istemektir. Resmin bize
anlattıkları şunlardır; kömür de, elmas da birer taştır. Biri çok nadir ve
kıymetli iken diğeri ona göre çok fazla sayıda ve değersizdir. Elmas ışıl ışıl
parlayarak kendini ayan beyan belli ederken, kömür tam tersidir. Göz bakar akıl
görür. Resme baktığımızda, kara taşların içinde ki elması fark ederiz. Aklımızla
gördüğümüzde, Allah’ın vahyinin zifiri karanlığı yarıp aydınlatan apaçık birer
nur olduğunu anlarız. Gönül gözüyle baktığımızda, Kur’an-ı Mubîn’in
bizlere hakikati açıkladığı için paha biçilmez bir elmas gibi üzerine
titrememiz gerektiğini anlarız.
Ya Mubîn! Ya Allah! Zatını Esma
ile, kitabını tertil ile, Nebini tebliğ ile Mubîn kıldığın için sana hamd olsun
Ya Rabbim.
|