مَّن ذَا الَّذِي يُقْرِضُ اللّهَ قَرْضاً حَسَناً فَيُضَاعِفَهُ لَهُ أَضْعَافاً كَثِيرَةً وَاللّهُ يَقْبِضُ وَيَبْسُطُ وَإِلَيْهِ تُرْجَعُونَ

Kim Allah’a (onun yolunda) güzel bir kredi (limiti) açarsa, Allah da onun verdiğinin (mükâfatını) kat kat artırır. (İmkânları) Daraltanda genişletende Allah’tır ve siz O'na döndürüleceksiniz. (Bakara:245)



.





EL-MECÎD

EL-MECÎD

Çok şanlı

Şan ve şeref sahibi

Şanı pek yüce olan

 

“Onlar “Sen Allah’ın emrini garip mi karşılıyorsun?” dediler; “Allah’ın rahmeti ve bereketi sizin üzerinize olsun ey hane halkı, kuşku yok ki O’dur Hamid, O’dur Mecîd!” (Hûd  11:73)

 

“Ve O Ğafûr’dur, Vedûd’dur, Arş’ın sahibi olan el-Mecîd’dir; dilediği her şeyi yapan bir Fa’al’dir.” (Burûc 85:14-16)

 

İnsanoğlunun, şan ve şerefin ardından koşmak gibi bir meyli vardır. Eğer kişinin tasavvurunda, şan ve şerefin tanımı hakiki anlamını bulmamışsa, şöhreti gerçek şan ve şeref zanneder ve şöhretin arkasından koşar. İnsanoğlunun bu zaafının altında “görünme” tutkusu yatar. Görünme tutkusu, modern çağın en yaygın ve en tehlikeli hastalığıdır. Bu tutkuya duçar olanın iflah ettiği görülmemiştir. Zira görünme tutkusu olma gayretinin önüne geçmektedir. Olmak yâda görünmek… Bu ikisi çoğu zaman zıt kutuplarda bulunur. Olmak hakikattir, görünmek imajdır. Olmak olgunlaşmakla, görünmek gösterişle ilgilidir. Evet, resmimizde ruhunu ve maneviyatını kurutmuş, olmak yerine görünmenin (imajının) peşine düşmüş, ayçiçeğine benzettiğimiz bir âdemoğlunu resmettik.  Ayçiçeği bildiğiniz üzere yüzünü hep ışığa döner. Ancak resimde ki çiçek fıtratının gereğini yerine getirmeyip, yüzünü aynaya (sahte imajına) dönmesi ile aldanır ve aldatır. Çünkü dünyada hiçbir ayna, insana ruhunu ne hale getirdiğini gösteremez. Şan ve şeref arıyorsanız Mecîd olan Allah yeter. Bunu; lafzı gölge şeklinde ışığın geldiği yerden yansıtarak anlattık. El-Mecîd olan Allah’ın en büyük tecellisi: Mecîd olan Kur’andır. Bunu da resimde lafzın altındaki rahleli kitap gölgesiyle anlattık.

 

 “Kâf! Bu şanlı şerefli Kur’an’ın değerini bilin!     (Kâf 50:1)

 Bu ayetteki mecîd vasfı Kur’an’ın hedefine dönüktür, tıpkı resmimizde olduğu gibi. Yani onun muhatabı olan mü’minlere şan ve şeref katacağına dair bir ima içerir.

 

Rabbim bizleri görünmek için olmayı feda edenlerden değil, olmak için görünmeyi feda edenlerden eylesin.

 

Rabbim bizi batılda şeref arayan şaşkınlardan değil, Kur’an-ı Mecîd’in inşa etiklerinden eylesin.

 
Eklenme Tarihi : 01.06.2013 00:45:11
Okunma Sayısı : 7889