وَاذْكُرُواْ نِعْمَتَ اللّهِ عَلَيْكُمْ وَمَا أَنزَلَ عَلَيْكُمْ مِّنَ الْكِتَابِ وَالْحِكْمَةِ يَعِظُكُم بِهِ وَاتَّقُواْ اللّهَ وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ

Allah’ın üzerinizdeki nimetini ve size öğüt vermek için indirdiği kitabı ve (ondaki) hikmet'i düşünün. (Ki;) Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun ve iyi biliniz ki, hiç şüphesiz Allah her şeyi bilendir. (Bakara:231)



.





EL-MUHYÎ

EL-MUHYÎ

Ölüleri dirilten manasına gelir

 

Muhyî dirilten, zıttı Müîd’ öldüren demektir. Muhyî Kur’an’da Allah’a nisbetle iki yerde isim olarak geliyor. Müîd’ ise hiçbir yerde isim olarak gelmeyip hep fiil formunda geliyor. Bunun anlamı şudur: Allah öldürme işini doğrudan üslenmemiştir, bu iş ile Zatı arasına mesafe koymuştur. Allah, ölümü doğrudan kendi Zatına değil koyduğu yasalara bağlamıştır. Kur’an’da kullanılan ölümün, maddi manadan çok manevi olduğu açıktır. İşte bir örnek el-Muhyî olan Allah ölü kalbi diriltir. “O’nun âyetlerinden biri de şudur: Sen toprağı tüm iddialarından soyunmuş olarak görürsün; ama onun üzerine (yağmur) suyunu indirdiğimiz zaman harekete geçer ve uyanıverir. Ona hayat veren (el-Muhyî), elbet ölü (kalp)lere de hayat verecek olandır: Çünkü O her şeye güç yetirendir. (Fussilet 41:39) Ayette ölü (mevtâ) maddi ölü değil manevi ölüdür.

 

“Haydi, (ey insan)! Dön de bir bak Allah’ın rahmetinin sonuçlarına: ölü toprağa nasıl da can veriyor! İşte bunu yapan ölüleri diriltenin ta kendisidir: zira O’nun güç ve kudreti her şeye yeter.                 (Rûm 30:50)

 

Bu muhteşem ayetin bizlere anlattığı; Küfür kalbin ölümü, imansa dirilişidir. Onlar sadece bu dünya hayatının görünür yüzünü tanırlar, ama onlar (görünmeyen) öteki hayattan gafildirler.(Rûm 30:7) ayetinin de işaret ettiği gibi, vahiy maddi hayat üzerinden manevi hayatı konuşmaktadır. Dolayısıyla buradaki ölüm ve hayat maddi değil manevi içeriklidir.

 

Kur’an’da; su, yağmur nereden gelirse vahiyde orada gelir. Su nasıl ölü toprağı diriltilse vahiyde ölü kalbi diriltir.Vahiy, kendine özgü bir kavramsal çerçeve içerisinde muhatabının hayat-ölüm tasavvurunu inşa eder böylelikle insanı ihya etmeyi hedefler.

 

Resmimize; Fussilet suresinin ilgili ayeti şekil vermiştir. Ölen bir tabiatın rahmet yağmurlarıyla dirilmesi örneği üzerinden, el-Muhyî olan Allah’ın mubîn (apaçık) ayetleri ile kalpleri diriltmesi vurgulanmıştır. Resmin mesajını, tablonun merkezindeki lafza doğru uzanan ağaçtan insan figürüyle anlatmaya çalıştık. Bu figürün gökyüzünde çizilen dünyaya bakan tarafı kurumuş yani manen ölü, lafza bakan tarafı ise ayetlerle canlılık kazanan manevi hayatı simgeliyor. Amacımız; ağacın dirilmesini simgeleyen yaprak örneğini kullanarak insanın ayetlerle manen dirilmesi mecazını vermektir, tıpkı yukarıdaki mübarek ayette olduğu gibi.

 

Ya Muhyî! Ya Allah! Ölü topraklara yağmurlarınla can verdiğin gibi kalpleri vahinle dirilt ya Rabbi.

Ölüden diriyi çıkarır, diriden de ölüyü çıkarırsın.                                                                                   (Âl-i İmran 3:27)

Kuru dallara can veren sensin, çöl olan yürekleri göle çevir Ya Rabbim!

 
Eklenme Tarihi : 31.05.2013 15:12:06
Okunma Sayısı : 12232