EL-MUHYÎ
Ölüleri dirilten manasına gelir
Muhyî
dirilten, zıttı Müîd’ öldüren demektir. Muhyî Kur’an’da Allah’a nisbetle iki
yerde isim olarak geliyor. Müîd’ ise hiçbir yerde isim olarak gelmeyip hep fiil
formunda geliyor. Bunun anlamı şudur: Allah öldürme işini doğrudan üslenmemiştir,
bu iş ile Zatı arasına mesafe koymuştur. Allah, ölümü doğrudan kendi Zatına
değil koyduğu yasalara bağlamıştır. Kur’an’da kullanılan ölümün, maddi manadan
çok manevi olduğu açıktır. İşte bir örnek el-Muhyî
olan Allah ölü kalbi diriltir. “O’nun âyetlerinden biri de şudur: Sen
toprağı tüm iddialarından soyunmuş olarak görürsün; ama onun üzerine
(yağmur) suyunu indirdiğimiz zaman harekete geçer ve uyanıverir. Ona hayat veren
(el-Muhyî), elbet ölü (kalp)lere de hayat verecek olandır: Çünkü O her
şeye güç yetirendir. (Fussilet
41:39) Ayette ölü (mevtâ) maddi ölü
değil manevi ölüdür.
“Haydi,
(ey insan)! Dön de bir bak Allah’ın rahmetinin sonuçlarına: ölü toprağa nasıl da
can veriyor! İşte bunu yapan ölüleri diriltenin ta kendisidir: zira O’nun güç
ve kudreti her şeye yeter. (Rûm 30:50)
Bu
muhteşem ayetin bizlere anlattığı; Küfür kalbin ölümü, imansa dirilişidir. Onlar
sadece bu dünya hayatının görünür yüzünü tanırlar, ama onlar (görünmeyen) öteki
hayattan gafildirler.(Rûm
30:7) ayetinin de işaret ettiği gibi, vahiy
maddi hayat üzerinden manevi hayatı konuşmaktadır. Dolayısıyla buradaki ölüm ve
hayat maddi değil manevi içeriklidir.
Kur’an’da;
su, yağmur nereden gelirse vahiyde orada gelir. Su nasıl ölü toprağı diriltilse
vahiyde ölü kalbi diriltir.Vahiy, kendine özgü bir kavramsal çerçeve içerisinde
muhatabının hayat-ölüm tasavvurunu inşa eder böylelikle insanı ihya etmeyi
hedefler.
Resmimize;
Fussilet suresinin ilgili ayeti şekil vermiştir. Ölen bir tabiatın rahmet
yağmurlarıyla dirilmesi örneği üzerinden, el-Muhyî
olan Allah’ın mubîn (apaçık) ayetleri ile kalpleri diriltmesi vurgulanmıştır. Resmin
mesajını, tablonun merkezindeki lafza doğru uzanan ağaçtan insan figürüyle
anlatmaya çalıştık. Bu figürün gökyüzünde çizilen dünyaya bakan tarafı kurumuş
yani manen ölü, lafza bakan tarafı ise ayetlerle canlılık kazanan manevi hayatı
simgeliyor. Amacımız; ağacın dirilmesini simgeleyen yaprak örneğini kullanarak
insanın ayetlerle manen dirilmesi mecazını vermektir, tıpkı yukarıdaki mübarek
ayette olduğu gibi.
Ya
Muhyî! Ya Allah! Ölü topraklara yağmurlarınla can verdiğin gibi kalpleri vahinle
dirilt ya Rabbi.
Ölüden
diriyi çıkarır, diriden de ölüyü çıkarırsın. (Âl-i İmran 3:27)
Kuru
dallara can veren sensin, çöl olan yürekleri göle çevir Ya Rabbim!
|