فَإِن زَلَلْتُمْ مِّن بَعْدِ مَا جَاءتْكُمُ الْبَيِّنَاتُ فَاعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

209- Hakikatin apaçık belgeleri size geldikten sonra şayet siz yine (Haktan) kayarsanız biliniz ki hiç şüphesiz Allah her şeye gücü yeten, hükmünde tam isabet edendir. (Bakara:209)



.





EL-MUKÎT

EL-MUKÎT

Her şeye bir ölçü koyan

Koyduğu ölçüye sahip çıkan

Hiçbir ameli zayi etmeyen

           

“Kim haklı bir dâvâya katkıda bulunursa, onun tüm getirisinden bir pay alacaktır; kim de haksız dâvâya katkıda bulunursa, onun tüm vebalinden bir pay alacaktır: Zira Allah (Mukîtâ) her şeye bir ölçü koyan, koyduğu ölçüye sahip çıkandır.”  (Nisâ 4:85 )

 

Burada el-Mukît vesile olduğumuz bütün iyiliklerin ve kötülüklerin sonucunda elde ettiğimiz kazancın karşılığını veren olarak çok geniş bir anlama gelecek biçimde kullanılmıştır. Allah’ın esmasından olan Mukît’i Hâsip (Hesap soran), Hâfız (koruyan) Kadîr (kudret sahibi) Rezzak (rızkı daima veren) ile karşılamak, onlarla eş anlamlı yapmaktır. Oysa isimlerin farklılığı mananın farklılığını gerektirir. Dahası bu isimler Kur’an’da ayrı ayrı gelmiştir. İbn Faris’in açıklaması ışığında Mukît, ölçü koyup o ölçünün korunması hususunda titizlenendir. Rızık ve azık hakkındaki ölçü de buna dâhildir.

 

Resmimiz el-Mukît esmasının geldiği tek ayet olan Nisa:85. Ayetinden ilamla çizilmiştir. Resimde insanların kazandıkları ve kaybettikleri ile sonlanan bir gün resmedildi. Burada yapılan kötülükler siyah çizgilerle iyilikler beyaz çizgilerle gösterildi ve onların amellerine verilen pay da yeşil çizgilerle sembolize edildi. Bu aslında Allah ile kul arasındaki anlık interaktif bir ilişkiyi gösteriyor. Düşünün öyle bir gün geçirdiniz ki tasanız sadece Allah davası oldu. Bu davranışınıza Rabbim anında karşılık verdi ve bir sonraki adımınızı sizin için kolaylaştırdı ve yeni rızıklar bahşederek, hayırlar vesile etti. Bu olay aslında el-Mukît olan Allah’ın yasasına koyduğu ölçüsüdür.      

 
Eklenme Tarihi : 31.05.2013 13:35:00
Okunma Sayısı : 8049