يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ أَنفِقُواْ مِمَّا رَزَقْنَاكُم مِّن قَبْلِ أَن يَأْتِيَ يَوْمٌ لاَّ بَيْعٌ فِيهِ وَلاَ خُلَّةٌ وَلاَ شَفَاعَةٌ وَالْكَافِرُونَ هُمُ الظَّالِمُونَ

Ey iman edenler! Kendisinde hiçbir alış verişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin bulunmadığı bir gün gelmeden önce, size verdiğimiz rızıklardan (Allah yolunda) harcayın. Kâfirlere gelince, onlar zalimlerdir ta kendileridir. (Bakara: 254)



.





EL-MUNZİR

EL-MUNZİR

Mutlak uyaran ve korkutan

 

Munzir’in kelime anlamı, bir şeyin sonucundaki tehlikeyi haber verip, sakındırmak, uyarmak, tembih, ikaz, ihtar, dikkatini çekmek, korku verip uyanık kılmak demektir. Yani, "ileride şu fenalık var, sakın!" diye doğru yolu göstermektir.

 

İnsan uyarılmaya muhtaçtır. Bu nedenle Rabbimizin gönderdiği tüm peygamberler ve vahiyler Munzir isminin tecellisidir. Tüm peygamberlerin ortak bir özelliği vardır, o da nezir (uyarıcı) olmalarıdır. Kur’an’da bu kavramlar müjdeleyici (Beşir) ve uyarıcı (nezir) şeklinde gelir. Geldiği her yerde müjde önceliklidir. Bunun sebebi; müjde uyarıdan evladır, sevgi korkudan önce gelir, vermek almaktan, muhabbet gazaptan evladır. El-Munzir olan Allah Kur’an’ı ile insanları sürekli uyarır.

“ Ha-Mîm! Özünde açık ve hakikati açıklayıcı olan bu kitap şahit olsun! Evet, onu mübarek bir gecede biz indir(meye başla)dık; zaten, baştan beri (vahiyle) uyaran da (munzirîn) Bizdik.”                         (Duhân 44:1-3)

 

Kur’an’da Allah’a isnatla kullanıldığı tek yer bu mübarek ayettir. Ayette uyaran da bizdik ibaresinin çoğul gelmesi el-Munzir olan Allah’ın uyarma işinde başka varlıkları da kullanmasındandır. Ayet Mubin (özünde açık ve açıklayıcı) kitap şahit olsun diyor. Büyük mahkemede Kur’an’da şahit olarak gelip “el-Munzir olan Allah seni benimle uyardı ama sen uyanmadın” diyecektir. Müjde ve uyarı hakikat kuşunun iki kanadıdır. Müjde; cennet, Rahmet ayetleri ve güldürmek, uyarı; cehennem, gazap ayetleri ve inletmektir. Müjde ve uyarıyı veren es-Sadık olan Allah olunca acaba demek, lakayt davranmak, tereddüt etmek mü’mine yakışmaz. Hz Peygamber uyarıcıdır, uyarıcı olması kendisinin uyarılmadığı anlamına gelmez, zira ayetlerin ilk muhatabıdır ve bize güzel bir örnektir.

Andolsun ki, sizin için Resûlullah'da bir güzel nûmune-i imtisal (güzel bir örneklik) vardır”

(Ahzap33:21)

 (Ey Nebi!) Biz seni ancak, bütün insanlığa bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik ve lâkin insanların ekserisi bilmezler.”                                                                                                                          (Sebe’ 34:28)

 

Gelelim resmimize; tabloda insana ölümün uzak olmadığını hatırlatan, yani nezir (uyarıcı) olan birkaç örnek verilmiş.  Masanın karşı tarafında oturan bizlere, resmin anlatmak istediği özetle şöyledir. Bu dünya hayatının fani oluşunu pencereden görünen mezarlıkla anlatıyor. Yapmamız gereken salih amellerde acele etmemiz gerektiğini ve bedenin her geçen gün ölüme yaklaştığı gerçeğini, ağarmış saçlarla resim bize anlatıyor.  Ayetlerdeki uyarıyı anlatmak için Duhân suresinin ilk üç ayetini resimde ünlem işaretinin üzerine yazıldığını fark ediyoruz.

 

Ya Munzîr! Ya Allah! bizi uyarılıpta uyanmayanlardan eyleme. 

 
Eklenme Tarihi : 31.05.2013 15:08:52
Okunma Sayısı : 6929