EL-MUTE’ÂL
Aşkın varlık
Mutlak ve sonsuz Ulu
“Allah her dişinin karnında ne
taşıdığını, rahimlerin neyi ne kadar eksiltip neyi ne kadar artıracağını da
bilir: Zira her şey, O’nun katında bir ölçü ve gayeye bağlanmıştır. O,
bilinemeyen ve bilinebilen her şeyi bilen el-Kebîr, el-Müte’âl’dir.” (Ra’d 13:8-9)
Allah’ın aşkın, yüce ve ulu oluşunun,
mekâni değil makami olduğunu, maddeye has olan üç boyut ve zamanla ilgili
değil, manevi bir aşkınlık ve ululuk olduğu unutulmamalıdır.
Resmimizde el-Mute’âl olan Allah’ın zatının ulaşılmaz oluşunu; lafzı, bir
derinlik içine yazarak anlatmaya çalıştık. Allah zatıyla ulaşılmaz ve aşkın,
sıfatlarıyla ise insana şah damarından daha yakındır. Bu nedenle çizdiğimiz
insan figürlerini şeffaflaştırarak bu yakınlığı göstermeye çalıştık. Sağdaki
fetüs modeli ile Ra’d suresi 8. Ayette ki, o muhteşem misal üzerinden el-Mute’âl olan Allah’ın, ilminin ve
bilgisinin sonsuzluğunu, Soldaki secde ile te’âlâ olan Allah’ın Ulu ve
Yüceliğinin insandaki tecellisini anlatmaya çalıştık. Ortadaki kul ile de mutlak
Ulu, sonsuz yüce olan Allah’ın şirkten ve nifaktan zarar görmekten beri
olduğunu Kur’an’ı Kerimle anlayan ve insana verdiği müthiş tahribatı fark eden
birini resmetmeye çalıştık…
|