وَاتَّقُواْ يَوْماً لاَّ تَجْزِي نَفْسٌ عَن نَّفْسٍ شَيْئاً وَلاَ يُقْبَلُ مِنْهَا شَفَاعَةٌ وَلاَ يُؤْخَذُ مِنْهَا عَدْلٌ وَلاَ هُمْ يُنصَرُونَ

48- Artık şu günden korkun ki; O gün, Hiç kimse bir başkası adına zerre kadar bir şey yapamaz ve hiç kimseden şefaat kabul edilmez ve hiç kimseye karşılık fidye de alınmaz. Ve onlara yardım da edilmez. (Bakara:48)



.





EL-VEKÎL

EL-VEKÎL

Sonsuz güven veren

Tek koruyucu otorite

 

“Sen sadece bir uyarıcısın, her şeye VEKÎL olan sadece Allah’tır.” (Hûd  11:12)

 

“Yalnız Allah’a tevekkül et, zira VEKÎL olan Allah yeter.”  (Ahzab 33:48)

 

“İki topluluk birbirinin görüş alanına girince, Musa’nın asabı dedi ki: “Tamam işte enselendik!” (Musa) “Hayır, asla!” Dedi. “Rabbim benimledir, elbet bir çıkış yolu gösterecektir.” Bunun üzerine Musa’ya “asanla denize vur!” diye vahyettik. Ardından deniz infilak edip ikiye ayrıldı; öyle ki yolun her (iki) yanından sular ulu dağlar gibi yükselmişti. Ötekilerini de oraya yaklaştırdık. Nihayet Musa ve beraberindekilerin tümünü kurtardık. ötekileri suya gark ettik.” (Şu’arâ 51:61-66) 

 

Hz. Musa firavunun zulmüne karşı el-Vekîl olan Rabbine tam bir teslimiyet göstererek, yalnız ona güvenmiştir.

            Tıpkı Hz. İbrahim’in Nemrut’un ateşine atılırken göstermiş olduğu teslimiyet gibi.

Allah bize yeter o ne güzel Vekîldir.



 
Eklenme Tarihi : 01.06.2013 02:38:01
Okunma Sayısı : 9019