زُيِّنَ لِلَّذِينَ كَفَرُواْ الْحَيَاةُ الدُّنْيَا وَيَسْخَرُونَ مِنَ الَّذِينَ آمَنُواْ وَالَّذِينَ اتَّقَواْ فَوْقَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَاللّهُ يَرْزُقُ مَن يَشَاءُ بِغَيْرِ حِسَابٍ

212- (Hakikati) İnkâr edenlere dünya hayatı süslendirildi. (Onlar) inananlarla (bu dünyada) alay ederler. Oysa (ilahi azaptan) korunup, sakınan (o inanalar) kıyamet gününde onlardan (makamca çok) üstündürler. Allah, dilediğine hesapsız rızık verir. (Bakara:212)



.





EL-ĞÂLİB

EL-ĞÂLİB

Daima yenen

Asla yenilmeyen

Mutlak galip

 

“Ve onu satın alan Mısırlı adam karısına dedi ki: “Ona iyi bak! Bakarsın bize yararı dokunur; ya da onu evlat edinebiliriz.” İşte böylece Yusuf için o ülkede sağlam bir zemin hazırladık. Yine (bu şekilde) ona olayların doğru yorumunu öğrettik. Zira Allah kendi emri üzerinde Ğalib’tir; fakat insanların çoğu bunu kavrayamaz.” (Yusuf 12:21)

 

Hz. Yusuf’u kuyuya atan kardeşlerin hesaplayamadığı bir şey vardı, oda Hz. Yusuf’un el-Ğalib olan Allah’ın elçisi olduğuydu. Bir yönüyle ayet; dünyalar birleşse bile el-Ğalib olan Allah’ın ilahi senaryosunu değiştiremeyecekleri gerçeğini vurgulamaktadır. Evet, gelelim resmimize;

 

“Gözünde canlandırabilir misin Rabbin Fil ordusuna ne yaptığını? Başlarına geçirmedi mi onların ince tasarlanmış haince hilesini? Onların üzerine katar katar bilinmeyen nitelikte uçan taşıyıcı varlıklar saldı; onlara taş kesilmiş balçık türü tanımlanamayan (şeyler) atıyorlardı. Derken Rabbin onları, yenil(erek delik deşik edil)miş yapraklara benzetti.” (Fil 105:1-5)

 

Ebrehe isimli biri ticaretin eksenini Mekke’den San’a’ya kaydırmak ister. Bunun için Kâbe’ye rakip olarak bir kilise yaptırır. Kiliseye yapılan bir sabotajı bahane eder ve Kâbe’yi yıkmak için Bizans’ın desteğini arkasına alarak, fillerle donatılmış bir orduyla Mekke’ye girer. Fil ordusu mahiyeti Allah’a malum bir felakete uğrayarak mağlup olur ve yenilir. Olay miladi 570 yılında Hz. Peygamberin doğumundan 50 gün önce gerçekleşmiştir. Bu olay, Mekke’nin ticaret potansiyelini kat kat artırarak güvenilir bir belde olduğu tescillemiştir.  Ordunun başında fil bulunduğu için bu orduya “fil eshabı” denmiştir. Resimde Kâbe’ye saldırmaktan ısrarla kaçınan fil’i seyisleri dizginlemeye çalışmaları bizlere fil’in ordudan ve onun komutanından daha akıllı olduğu imasını veriyor.

 

El-Ğalib olan Allah’ın kâfirleri mağlup etmesi için anladığımız tarzda bir maddi güce ihtiyacı yoktur. Sure çok küçük ve guruplar halinde uçuşan iradesiz kullarıyla Allah’ın, zamanın süper gücüne galip gelebileceğini anlatır. Bu mağlubiyetin gerçekleşmeden önceki halini resmetmemizin sebebi ise; azabın mahiyetine değil, muhatabın bu olaydan çıkarılacak örnekliğe, derse(hisseye) dikkatini çekmek içindir, tıpkı mübarek fil suresinin üslubunda olduğu gibi.

 
Eklenme Tarihi : 01.06.2013 00:40:03
Okunma Sayısı : 6506