وَاتَّقُواْ يَوْماً لاَّ تَجْزِي نَفْسٌ عَن نَّفْسٍ شَيْئاً وَلاَ يُقْبَلُ مِنْهَا شَفَاعَةٌ وَلاَ يُؤْخَذُ مِنْهَا عَدْلٌ وَلاَ هُمْ يُنصَرُونَ

48- Artık şu günden korkun ki; O gün, Hiç kimse bir başkası adına zerre kadar bir şey yapamaz ve hiç kimseden şefaat kabul edilmez ve hiç kimseye karşılık fidye de alınmaz. Ve onlara yardım da edilmez. (Bakara:48)



.





ER-REFÎ’

ER-REFÎ’

Eşsiz benzersiz yüksek

mertebesi çok üstün olan ve aynı zamanda mertebeleri yükselten

 

Er-Refî'; mübalağa ile ismi faildir, yani her daim yüksekte olan, ismi meful manası ise iradeli varlıklar tarafından en çok yükseltilmesi gereken, bunu en çok hak eden anlamındadır. Bu isim file bakar, zata bakmaz. Bu ismin tecellisi için muhatapların olması şarttır, zira; yükseltilen bir şey yoksa bu isim tecelli etmez. Er-Refî' olan Allah idrakin kavrayamayacağı kadar yüksektir, ancak Allah’ın yüksekliği ulaşılmaya mani bir yükseklik değildir. İnsanın yükseklik tasavvurundan ve diğer yüksekliklerden Allah’ın yüksekliğini ayıran hassas nokta budur. Bir şey yükseldikçe ulaşılmazlığı artar, ancak Allah en yüksektir ama insana şah damarından yakındır. Bu hakikatten anladığımız Allah’ın er-Refî' oluşunun dünya kavramlarıyla bildiğimiz ön, arka, üst, alt, zaman ve mekân üzerinden olmayışıdır. Allah’ın yüksekliği aşkın bir yüksekliktir. Aşkın olan kuşatılamaz, kuşatılamayan kavranılmaz.

 

Kâfirler hoşlanmasa da, siz dini yalnız O’na has kılarak (ihlâsla) saf ve samimi bir inançla sadece Allah’a yalvarın! Zira O Refî' dir, arşın sahibidir (hükümranlık makamındadır).”                                    (Mü’min:14-15)

 

Bu ayetlerin konusu dinde ihlâstır. Dini Allah’a has kılmak anlamına gelen ihlâsın önündeki en büyük engel ayette “Kâfirler hoşlanmasa da” şeklinde gelen, kişinin toplum tarafından aşağılama duygusudur. Er-Refî' olan Allah birini yükseltimi dünya âlem bir araya gelse onu alçaltamaz, Allah’ın alçalttığını da kimse yükseltemez. Şu halde ey talip sen Er-Refî' olan Allah’ın yükselttiklerinden olmaya çalış.

Allah derecelerle yükselten Er-Refî' dir ve Resullerini de yükseltmiştir.  Resmimizde Hz. İbrahim’in imtihanlarının, onu derece olarak yükselten, birer merdiven basamağı olduğunu sembolize eden temsili bir resim çizdik.

 

“İşte bu toplumuna karşı kullanması için İbrahim’e verdiğimiz ispat yöntemimizdi. Biz, dilediğimiz kimseyi derece derece yüceltiriz.”                                                                                                                (En’âm 6:83)

 

Resmimizdeki ilk basamak ,ilk imtihan;

(Babası:) Ey İbrahim! Dedi, sen benim tanrılarımdan yüz mü çeviriyorsun? Eğer vazgeçmezsen, yemin olsun seni öldüresiye taşa tutarım! Şimdi gözümün önünden kaybol bakayım!”                        (Meryem 19:46)

 

“Sonunda (İbrahim) onların (putlarının) tümünü paramparça etti;”                                (Enbiya 21:58)

 

İkinci basamak;

“Onu yakın!” Diye bağrıştılar; İlle de bir şey yapacaksanız (böyle yapın) ki, ilahınızı desteklemiş olasınız!” Biz “Ey ateş!” dedik; “İbrahim’e karşı serin ve esenlikli ol!”                                                       (Enbiya 21:68-69)

 

Hz. İbrahim, babası ve kavmi ile olan bu zor imtihanı vererek Allah katındaki derecesini bir basamak daha yükseltti.

“Hani Rabbi İbrahim’i insanı şiddetle sarsan ağır imtihanlara tabi tutmuş ve o da bu (imtihanı) hakkıyla verdiği zaman demişti ki: “Ben seni insanlığa önder yapacağım.”                                               (Bakara 2:124)

 

Üçüncü basamak:

(İbrahim) şöyle dedi: “Yavrucuğum! Kendimi rüyamda seni kurban ederken görüyorum; bir bak bakalım, sen bu işe ne dersin?” (Oğul) “Babacığım!” dedi. “Sana emredileni yap; inşallah beni sabredenlerden bulacaksın.” Sonunda o ikisi Allah’a teslimiyetlerinin bir gereği olarak (vardıkları sonucu) uygular ve (babası) onu yüzüstü yatırınca, Biz kendisine “Ey İbrahim!” diye seslendik: “Artık rüyanı gerçekleştirmiş bulunuyorsun!” Nitekim biz iyilik yapanları işte böyle ödüllendiririz. Hiç şüphesiz bu, apaçık bir sınavdı. Ve Biz ona fidye olarak muhteşem bir kurban verdik; geriden gelen herkesin zihninde ona ilişkin (örnek) bir hatıra bıraktık: Selam olsun İbrahim’e!”

                                                                                                                                             (Sâffat 37:102-109)

 

Bunu resimde kurbanlığı seven çocuk figürüyle sembolize ettik.

 

“Bir zamanlar İbrahim, İsmail ile beraber Beytullah’ın temellerini yükseltiyor (şöyle diyorlardı:) Ey Rabbimiz! Bizden bunu kabul buyur; şüphesiz sen işitensin, bilensin.”                                      (Bakara 2:127)  

 

Buradaki yükseltme Refî’nin maddi manasıdır. Bunu Kâbe figürüyle anlattık. Beytullah’ın etrafında tavaf ve namaz kılanlarla da ibadetler ve ibadet mekânları üzerinde Allah’ın el-Refî’ isminin tecellisi vurguladık.

 
Eklenme Tarihi : 31.05.2013 15:13:08
Okunma Sayısı : 6550