ER-REFÎ’
Eşsiz benzersiz yüksek
mertebesi çok üstün olan ve aynı zamanda mertebeleri
yükselten
Er-Refî'; mübalağa ile ismi faildir,
yani her daim yüksekte olan, ismi meful manası ise iradeli varlıklar tarafından
en çok yükseltilmesi gereken, bunu en çok hak eden anlamındadır. Bu isim file
bakar, zata bakmaz. Bu ismin tecellisi için muhatapların olması şarttır, zira;
yükseltilen bir şey yoksa bu isim tecelli etmez. Er-Refî' olan Allah idrakin kavrayamayacağı kadar yüksektir, ancak
Allah’ın yüksekliği ulaşılmaya mani bir yükseklik değildir. İnsanın yükseklik
tasavvurundan ve diğer yüksekliklerden Allah’ın yüksekliğini ayıran hassas
nokta budur. Bir şey yükseldikçe ulaşılmazlığı artar, ancak Allah en yüksektir
ama insana şah damarından yakındır. Bu hakikatten anladığımız Allah’ın er-Refî' oluşunun dünya kavramlarıyla
bildiğimiz ön, arka, üst, alt, zaman ve mekân üzerinden olmayışıdır. Allah’ın
yüksekliği aşkın bir yüksekliktir. Aşkın
olan kuşatılamaz, kuşatılamayan kavranılmaz.
“Kâfirler
hoşlanmasa da, siz dini yalnız O’na has kılarak (ihlâsla) saf
ve samimi bir inançla sadece Allah’a yalvarın! Zira O Refî' dir, arşın
sahibidir (hükümranlık makamındadır).” (Mü’min:14-15)
Bu
ayetlerin konusu dinde ihlâstır. Dini Allah’a has kılmak anlamına gelen ihlâsın
önündeki en büyük engel ayette “Kâfirler hoşlanmasa da” şeklinde gelen, kişinin
toplum tarafından aşağılama duygusudur. Er-Refî' olan Allah birini yükseltimi
dünya âlem bir araya gelse onu alçaltamaz, Allah’ın alçalttığını da kimse
yükseltemez. Şu halde ey talip sen Er-Refî' olan Allah’ın yükselttiklerinden
olmaya çalış.
Allah derecelerle yükselten Er-Refî'
dir ve Resullerini de yükseltmiştir.
Resmimizde Hz. İbrahim’in imtihanlarının, onu derece olarak yükselten,
birer merdiven basamağı olduğunu sembolize eden temsili bir resim çizdik.
“İşte
bu toplumuna karşı kullanması için İbrahim’e verdiğimiz ispat yöntemimizdi.
Biz, dilediğimiz kimseyi derece derece yüceltiriz.” (En’âm 6:83)
Resmimizdeki
ilk basamak ,ilk imtihan;
“(Babası:) Ey İbrahim! Dedi, sen benim tanrılarımdan
yüz mü çeviriyorsun? Eğer vazgeçmezsen, yemin olsun seni öldüresiye taşa
tutarım! Şimdi gözümün önünden kaybol bakayım!” (Meryem 19:46)
“Sonunda
(İbrahim) onların (putlarının) tümünü paramparça etti;” (Enbiya 21:58)
İkinci
basamak;
“Onu
yakın!”
Diye bağrıştılar; İlle de bir şey yapacaksanız (böyle yapın) ki,
ilahınızı desteklemiş olasınız!” Biz “Ey ateş!” dedik; “İbrahim’e karşı serin
ve esenlikli ol!” (Enbiya 21:68-69)
Hz.
İbrahim, babası ve kavmi ile olan bu zor imtihanı vererek Allah katındaki
derecesini bir basamak daha yükseltti.
“Hani
Rabbi İbrahim’i insanı şiddetle sarsan ağır imtihanlara tabi tutmuş ve o da bu (imtihanı)
hakkıyla verdiği zaman demişti ki: “Ben seni insanlığa önder yapacağım.”
(Bakara 2:124)
Üçüncü
basamak:
“(İbrahim) şöyle dedi: “Yavrucuğum! Kendimi
rüyamda seni kurban ederken görüyorum; bir bak bakalım, sen bu işe ne dersin?”
(Oğul) “Babacığım!” dedi. “Sana emredileni yap; inşallah beni sabredenlerden
bulacaksın.” Sonunda o ikisi Allah’a teslimiyetlerinin bir gereği olarak
(vardıkları sonucu) uygular ve (babası) onu yüzüstü yatırınca, Biz kendisine “Ey
İbrahim!” diye seslendik: “Artık rüyanı gerçekleştirmiş bulunuyorsun!” Nitekim
biz iyilik yapanları işte böyle ödüllendiririz. Hiç şüphesiz bu, apaçık bir
sınavdı. Ve Biz ona fidye olarak muhteşem bir kurban verdik; geriden gelen
herkesin zihninde ona ilişkin (örnek) bir hatıra bıraktık: Selam olsun
İbrahim’e!”
(Sâffat
37:102-109)
Bunu
resimde kurbanlığı seven çocuk figürüyle sembolize ettik.
“Bir zamanlar İbrahim, İsmail ile
beraber Beytullah’ın temellerini yükseltiyor (şöyle diyorlardı:) Ey
Rabbimiz! Bizden bunu kabul buyur; şüphesiz sen işitensin, bilensin.” (Bakara 2:127)
Buradaki yükseltme Refî’nin maddi manasıdır. Bunu Kâbe figürüyle anlattık. Beytullah’ın
etrafında tavaf ve namaz kılanlarla da ibadetler ve ibadet mekânları üzerinde
Allah’ın el-Refî’ isminin
tecellisi vurguladık.
|