يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ أَنفِقُواْ مِمَّا رَزَقْنَاكُم مِّن قَبْلِ أَن يَأْتِيَ يَوْمٌ لاَّ بَيْعٌ فِيهِ وَلاَ خُلَّةٌ وَلاَ شَفَاعَةٌ وَالْكَافِرُونَ هُمُ الظَّالِمُونَ

Ey iman edenler! Kendisinde hiçbir alış verişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin bulunmadığı bir gün gelmeden önce, size verdiğimiz rızıklardan (Allah yolunda) harcayın. Kâfirlere gelince, onlar zalimlerdir ta kendileridir. (Bakara: 254)



.





ES-SÂDIK

ES-SÂDIK

Mutlak doğru

Eşsiz ve benzersiz dürüst

Sözü, işi, vaadi hep doğru olan

 

Es-Sâdık Allah’ın zati bir özelliğidir. Allah sonradan öğrendiği için sadık olmaz, o özünde sadık olduğu için es-Sâdık’tır. Bizler sadakati sonradan öğreniriz. Sadık; bir şeyin güçlü ve kuvvetli olmasına delalet eder. Doğru söz sahibini güçlendirdiği gibi sözü de güçlendirir. Yalan ise sözü ve söyleyeni zayıflatır. Sıdk: Hem konuşanın doğruluğu hem de haberin doğruluğu için kullanılır. Yani; sonu ölüm olsa bile doğruyu söylemekten şaşmamaktır.

 

“Derken, Biz onları on iki boydan oluşan (on iki) gruba ayırdık. Toplumu Musa’dan su talep ettiğinde, ona “Asânla taşa vur!” diye vahyettik. Bunun üzerine taştan on iki su gözesi fışkırdı da. Bu sayede herkes nereden içeceğini öğrendi. Yine onları bulutla gölgeledik, onlara menn ve selva ikram ettik (ve dedik ki): “Size bahşettiğimiz rızıkların temiz ve güzel olanlarından yararlanın!” Fakat (onlar nankörlük etmekle) bize zulmetmiş olmadılar; asıl zulmettikleri kendi benlikleriydi.” (A’râf 7:160)

 

Ey israiloğulları! Bir dönem size verdiğim niğmetimi hatırlayın! Siz Bana verdiğiniz sözde durun ki Ben de size olan vaadimi tamamlayayım ve kaygınızın merkezinde sadece Ben olayım!” (Bakara 2:40)

 

“Yahudileşenlere tırnaklı her tür hayvanı haram kıldık ve onlara ineğin ve koyunun sırt, bağırsak ve kemik yağları dışında kalan içyağlarını da haram kıldık: Onları, değer yıkıcılıkları yüzünden işte bu şekilde cezalandırdık: çünkü Biz, kesinlikle sözümüze (sâdikûn) sadığız.” (En’âm 6:146)

Sadakallahülazim (Şüphesiz Allah doğru söyledi.)

 

Evet, yukarıdaki ayetlerde israiloğullarına verilen nimetlerden bahsedildikten sonra, onların Allah’a verdikleri söz hatırlatılıyor, ardından sözlerinde durmamaları yani Allah’a sadık olmadıkları için Yahudileşen israiloğullarının eşyadan mahkûm bırakılma cezasından bahsediyor. Bu ayet ey ümmeti Muhammet Yahudileşirseniz onlar gibi olursunuz diyor. Rabbim bizi ahiret nimetlerinden mahrum etmesin. Resmimizde İsrailoğullarına Allah’ın es-Sâdık olduğunu hatırlatan nimetlerden birkaç örnek verdik.

1-      Firavunun zulmünden denizin yarılması ile kurtulan israiloğullarını çölün ortasında bulutla gölgelendirmesi.

2-      Men: Seher vakti çiy eriyince, toprakta, çölün yüzeyinde kırağıya benzer ince pulcuklar oluşması. Bu yufka gibi tabakayı zemine serdik

3-      Selva: Bıldırcın etidir. Bıldırcınlar men yemeye geldikleri için zahmetsizce avlanıyorlardı. Son olarak

4-      Kayadan fışkıran su nimetini resmettik. Bu nimetleri resimde göstererek Allah’ın sözüne sadık olduğunu, sadık kelimesinin sağlam güçlü ve kuvvetli manasına atıfla lafzı kayaya nakşettik.

 

Ey! Doğruluğu daim ve mutlak olan,

Ey! sadıklığı eşsiz ve benzersiz olan,

Ey! özünde, sözünde, işinde sadık olan Allah’ım

Bizleri iman sözüne sadık kullarından eyle,

Bizleri sana karşı sorumluluğun bilincinde olarak, dürüst kimselerle birlikte olan sadıklardan eyle…

 
Eklenme Tarihi : 01.06.2013 00:27:24
Okunma Sayısı : 8550