İnsanlığın ayağa kalkıp dirilmesinin, vahye sarılıp, dünya ve ahiret saadetini kazanılmasının vakti gelmedi mi? Asr-ı saadetin yaşamanın zamanı gelmedi mi? Günler hızla akıp giderken, evvelkiler vahyi ruhlarında hissettiler ve asr-ı saadeti yaşadılar. Şimdi sıra bizde, ya saadet asrı ya da şekavet (bedbaht, mutsuzluk ) asrı tercih bizde. Tercihimizi iyi yapmalıyız, yoksa geçen her gün aleyhimize işleyecektir ve ölüm gelip çattığında hiç kimse bizi kurtaramayacaktır. Rabbimizin bize sunmuş olduğu ilahi vahiy sofrasından doya doya yemeliyiz ki iki dünyada da kurtuluşu elde edelim. Bakın Rabbimiz bu ilahi sofradan beslenenleri ve bu ilahi sofradan beslenmekten çekinip, Allah’ın sofrasından başka sofralarda beslenenleri şöyle anlatıyor:Muhakkak ki, size Ben'den doğru yol bilgisi gelecektir: Kim ki Ben'im doğru yol öğretimi izlerse, yoldan sapmayacak ve bedbaht (mutsuz ) olmayacaktır. Ama kim Ben'im zikrimden yüz çevirirse, kitabımı dinlemez ve Ben'i anmaktan gaflet ederse, ona sıkıntılı bir hayat vardır ve biz, onu kıyamet günü kör olarak diriltir, duruşmaya getiririz. Ya Rabbi der: "Ben gözleri gören biri olduğum halde, neden beni kör olarak haşrettin?" (Allah da ona:) "Şunun için," diye cevap verecek: "Sana mesajlarımız gelmişti de sen onları göz ardı etmiştin ve bugün de aynen öyle göz ardı edileceksin!" Çünkü kendi elindekileri boşa harcayan ve Rabbinin mesajlarına inanmayan kimseleri biz, işte böyle cezalandıracağız ve (böylelerinin) ahirette (çekeceği) azap, gerçekten de (azapların) en zorlusu olacaktır! ( Taha, 123-126 ) evet değerli dostlar; görüldüğü gibi Allah, insana hakikatin yolunu göstermiş ve bu hakikate gönül verenlerin de bu hakikatten yüz çevirenlerin de akıbetini beyan buyurmuştur. Rabbim; aklı selim hareket ederek, hakka gönül verip, hem dünyada hem de ahirette yüzü ak olanlardan olmayı bizlere nasip eylesin.! Amin. |