فَاتَّقُواْ النَّارَ الَّتِي وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ أُعِدَّتْ لِلْكَافِرِينَ

24- O halde yakıtı insanlar ve taşlar olan o ateşten sakının. O (ateş) kâfirler için hazırlanmıştır. (Bakara:24)



.





EL-ĞANÎ

EL-ĞANÎ

Mutlak zengin

Başkasına muhtaç olmayan

Kendine ve her kese yeten.

 

“ Ey insanlık ailesi! Allah’a muhtaç olanlar sizlersiniz; Allah’a gelince O Ğanî’dir, Hamîd’dir.” (Fâtır 35:35)

(Karun) “Herkes iyi bilsin ki bu servete ben, kendi bilgim ve becerim sayesinde ulaştım dedi. O bilmez miydi ki Allah, kendisinden önceki kuşaklar içerisinden ondan daha güçlü kuvvetli ve maddi birikimi daha fazla olan nicelerini helak etmiştir. Artık suçu tabiat haline getirenlerin günahlarından sual olunmaz.”

“Ve işte bu kişi kavminin karşısına tüm görkem ve gösterişi içinde çıkmıştı. Yalnızca dünya hayatını isteyenler (ona bakıp)  “Ah keşke, ne olurdu Karun’a verilen kadar bize de verilseydi! Şu kesin ki o gerçekten de çok şanslı biriymiş!” derlerdi.”

“Nihayet (Karun’u) da, onun sarayını da yerin dibine geçirdik. Artık Allah’tan başka kimse onun yardımına yetişemezdi: (Ama ona Allah’da yardım etmedi ), zira yardımı hak edenlerden değildi.”

“Daha dün onun yerinde olmaya can atanlar diyorlardı ki: “Vay canına! Demek ki kullarından dileyenin rızkını genişletmeyi dileyen dileyeninki de sınırlamayı dileyen Allah’mış! Eğer Allah bize lütfetmemiş olsaydı, elbet bizi de yerin dibine geçirirdi! Vay be! Görülen o ki, meğer nankörler asla iflah olmazmış?” (Kasas 28:78-82)  

 

Bu güzel ayetlerden sonra gelelim resmimize; sol tarafta servetin emanet olduğunu unutup şımaran ve küstahlaşan, o serveti kullanıp başkalarını kendine kul etme sevdasına kapılan, Karun ve Karun gibilerin Allah’ın Ğanî isminden rol çalmaya kalkışmalarının sonucu anlatılmaktadır. Sağ tarafta ise bir kulun başka bir kula muhtaçlığı örneği üzerinden hiç kimseye muhtaç olmayan tek varlığın el-Ğanî olan Allah olduğu resmedilmeye çalışılmıştır.

 
Eklenme Tarihi : 01.06.2013 01:56:21
Okunma Sayısı : 6634